Uzun süredir yazmıyorum, bir türlü elim gitmiyor bir şeyler çiziktirmeye. Yaşananlardan, olanlardan, hissedilenlerden, düşünülenlerden sonra ne yazarsam yazayım bu büyük davanın etkisini vermeyecekmiş gibi geliyor.
Aslında son günlerde yaşadığımız bu ortaklığın, çok beklenen, hayal edilen bir şey olmadığını pek çok kişiden duyuyorum. Şaşırtıcıydı. Tepki vermemeye, ses çıkarmamaya, görmezden gelmeye alışmıştık; kaygılardan, korkulardan hiçbirşeye bulaşmadan yaşamaya.
Geçmişte yaşananlar ne kadar kişileri bağlayıcı olsa da, tarih ne kadar toplumları bir şekilde şekillendirse de, her yeni olayın bir başlangıcı ve başlatanları vardır. Aynı bugün olduğu gibi. Ve ben bundan gurur duyuyorum. Yaşananlara, tarihe, korkulara, endişelere rağmen insana, bireye, topluma, yaşanan yere, doğaya, taşa, toprağa, çocuğa, hayvana, duyarlı olmanın ve bu duyarlılığı göstermek istemenin bir zaferi.
Bizi biz yapan sokaklarımıza, parklarımıza, insanımıza, kültürümüze sahip çıkmak aslında. Büyüdüğünde çocuklarıma büyüdüğüm mahalleyi, okuduğum okulu, gezdiğim parkları, bindiğim vapurları gösterebilmek.
Geçmişe ait, bize ait şeyleri yok etmekle modern olunmadığı gibi toplum olmak da zorlaşıyor. Çünkü ortak paydalar azalıyor. Kuşaktan kuşağa aktarılacak mekanlar kalmadıkça nasıl kültürden veya toplumsal değerlerden bahsedilebilir. Tarihi yok ettikten sonra nasıl bir kültürel mirastan söz edilebilir? Etkileşimi sağlayan, kuşaklar arası iletişimi harekete geçiren arketipler ya da rutinler azaldıkça toplumu oluşturan değerlerden bahsedemeyiz. İşte bugün olan, bu değerlerimizi korumak için çıkmış bir davadır.
Her ne derseniz deyin, nasıl tanımlarsanız tanımlayın, bir toplumu herşeyi ile asimile etmeye çalışan bir yaklaşıma karşı verilen bir tepkidir.
Duyduğumuz bir şarkı, aldığımız bir koku ya da gezdiğimiz sokakların yarattığı geçmişimize ait çağrışımları, hatıraları korumaya karşı bir duyarlılıktır. Toplum olarak da, bu anıları koruyarak geleceğe yönelmek sosyal bir sorumluluktur.
Yağmur sonrası açan güneş gibi ben de geleceğe karşı bu gençler sayesinde umutluyum ve geçmişine, kültürüne, felsefesine saygılı ve bunlardan feyz alarak geleceği kuracak bu kuşağa sonuna kadar desteğim. Atatürk'ün gençliğine güveniyorum ve artık bir başka bakıyorum onlara.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder