24 Aralık 2017 Pazar

Problem Çözme Süreci - 2



Geçen hafta problem çözme süreci ile başladığım yazımın ikinci bölümünde bir sorunu çözerken izlenecek bazı adımlar vermek istiyorum. Bu adımlar çocuğunuzla iletişiminizi daha etkin hale getirirken çatışmaların azalmasına da yardımcı olur. Ancak zaman ayırmadan, sabır göstermeden, ilmek ilmek işlemeden bu tür süreçler aktif hale gelmezler.
Okumadıysanız birinci bölüm olan "Problem Çözme Becerileri-1" okuyarak ikinci bölüme geçmenizi tavsiye ederim.

İşte size sorun çözerken izleyeceğiniz adımlar:


  • Sorunun ne olduğunu tanımlayın.


 Problem çözmedeki ilk adım, sorunun tam olarak ne olduğunu öğrenmek ve  sonra da problemi uzlaşmacı kelimelerle ifade etmektir. 
Örneğin:
"Sormadan eşyalarımı sıkça kullandığını görüyorum.", 
"Son iki Cumartesidir dışarı çıkarken, bize nerede olduğunu söylemediğini fark ettim." gibi. 


  • Konuya odaklanın, duygu veya kişiye değil.

Örneğin, "Kaç kere sana nereye gittiğini söylemeni istedim, ne kadar umursamaz birisin." 
gibi bir ifade,  sorunu nasıl çözeceğini ya da kendini nasıl ifade edeceğini bilmeyen ergen çocuğunuzun kendini savunmasız hissedip  iletişime kapanmasına ya da tepkisel yaklaşmasına sebep olabilir.
 Örneğin, "Arkadaşlarınla çıkmanın senin için önemli olduğunu biliyorum. Dışarı çıktığında güvende olduğunuzu hissetmemiz için bir yol bulmamız gerekiyor. Bizim için güvenli bir yerde ve tanıdığımız kişilerle olduğunu bilmek önemli. Biliyorum, bunu birlikte çözebiliriz." gibi bir ifade ile başlamanız yaşayacağınız problemi daha uzlaşmacı çözmenize yardımcı olacaktır.  Çocuğunuza sorunu tanımlayabilmesi için de yardım edin. Bunun için; 
Sorular sorun: 
Örneğin, Bu senin için neden bu kadar önemli? Niçin buna ihtiyacın var? Ne olabilir diye düşünüyorsun? Olabilecek en kötü şey ne? Seni üzen nedir? Verdiği cevapları eleştirel ve yargılayıcı olmadan dinlemeye çalışın. Çünkü ergenlerle bu tür paylaşımlar olan biteni gerçekten duymak için bir şans ortamı yaratır. 
Çocuğunuzu 'İhtiyacım olan ..., İstiyorum, hissetmek ...' gibi ifadeleri kullanmaya teşvik edin ve bu ifadeleri kendiniz de kullanmayı deneyin. 
Endişelerinizin nedenleri konusunda açık olun.
Örneğin, "Sana değil, çevreye güvenmiyorum. Görmüyor musun etraftan neler duyuyoruz!" bir açıklama değildir. "Gittiğin ortamlar konusunda fikrim olmayınca senin güvenliğinden endişe edebiliyorum." gibi bir ifade endişenizi daha açık ortaya koyacaktır.


  • Çözüm önerilerini değerlendirin. 

Beyin fırtınası yaparak sorunu çözebileceğiniz olası tüm yolların bir listesini yapabilirsiniz. Çocuğunuz çözüm bulmakta zorlanıyorsa, kendinize özgü bazı önerilerle başlayabilirsiniz. Önce esprili  bir öneri ile başlamak çocuğunuzun da rahatlayıp kendince öneriler getirmesine yardımcı olacaktır. Çocuğunuzun da kendine göre önerileri olabilir ancak ifade etmeye çekiniyor olabilir. Bu başlangıç onu rahatlatıp, kendini daha rahat ifade etmesini sağlayacaktır. Beraber tüm olası çözümleri yazarak ya da konuşarak değerlendirebilirsiniz. 

Sırayla çözümlere bakıp alternatiflerin pozitif ve negatif tarafları üzerinde durup uygulanamayacağını düşündüklerinizi, sizin aile kültür ve kurallarınıza uygun olup  olamayacaklarını açıklayarak eleyebilirsiniz.  Bazen çözüm alternatiflerini 0'dan (iyi değil)  10'a (çok iyi) derecelendirme yapmakta somut görebilmek için iyi olabilmektedir. 

 Seçtiğiniz çözüm, hem sizin hem de çocuğunuzun da ortak uzlaşı noktası bulduğunuz, uygulamaya koyabileceğiniz bir çözüm olmalıdır. Eğer çözüm bulamadıysanız tekrar alternatifler üzerinde düşünebilirsiniz. 

  • Bir çözüm üzerinde anlaştıktan sonra, nasıl uygulayacağınızı planlayın.

 Uygulama aşamasında bazı sorular size yardımcı olabilir:
Kim yapacak?, Ne zaman yapacak?, Çözümün hayata geçirilmesi için neye ihtiyaç duyuluyor? gibi sorularla süreci netleştirebilirsiniz.  Çözümün nasıl çalıştığına bakmak için ne zaman tekrar bir araya gelebileceğinizi konuşabilirsiniz. 
Bazen çocuğunuzun, bulduğunuz çözümü uygulaması için önceden prova yapması iyi olabilir.  Örneğin, bir arkadaşıyla arası gergin ve agresif bir yaklaşım varsa, bulduğunuz çözüm önerisinde,   arkadaşına ne söyleyeceğini sizinle birlikte önceden prova etmesi sürece yardımcı olabilir.


  • Sonuçları değerlendirin.

Çocuğunuz uygulamaya geçtiğinde, nasıl gittiğini kontrol etmeniz iyi olacaktır.Sürecin ilerleyebilmesi için ya da çözümün çalışması için zaman vermeniz gerekebilir. Ayrıca tüm çözümler farklı dinamikler nedeniyle düşündüğünüz gibi işlemeyebilir. Bazen birden fazla çözüm denemeniz gerekebilir. Etkili problem çözmenin bir kısmı, işler beklendiği gibi gitmediğinde farklı alternatifleri uyarlanabileceğiniz esneklikte olmanız ile de ilişkilidir.
Çocuğunuza "Ne iyi gitti?", "Ne iyi gitmedi?", "Çözümün daha sorunsuz çalışması için ne gerekiyordu?", "siz ne yapabilirdiniz ya da daha farklı ne olabilirdi?" gibi sorular sorarak durumu anlamasına yardımcı olabilirsiniz.

Çözüm istediğiniz sonuca ulaştırmadıysa tekrar, bu problem çözme stratejisinin başına dönebilir ve baştan başlayabilirsiniz. Belki de sorun sizin düşündüğünüz şekilde olmadığı gibi, çözümler de pek uygun olmayabilir.

 Ergenlik döneminde, çocuğunuzla geçmişte olduğundan daha sık çatışabilirsiniz. Eskiden sorun olmayan konular çatışma yaratabilir, özellikle de ergenin kimlik gelişimi için bağımsızlık alanını geliştirme ihtiyacı ergen ile anne babası arasında sorun yaratabilir. Anne baba olarak yetkinizden feragat etmek ve çocuğunuzun karar verirken  daha bağımsız hareket edip, daha fazla söz sahibi olmaya çalışması sizin için zor olabilir. Fakat bunu sorumlu bir genç erişkin olma yolculuğunun bir parçası olarak yapması gerektiğini bilmeniz önemlidir. Aynı şekilde aranızdaki çatışmayı çözmek için  de aynı problem çözme adımlarını kullanabilirsiniz.
Örneğin, Siz ve çocuğunuzun hafta sonu arkadaşlarıyla gitmek istediği konser konusunda çatışma yaşadığınızı düşünelim.
Siz anne baba olarak, çocuğunuzun sizin gözetiminizde, konsere gidip 11:00'de eve sizinle dönmesini istiyorsunuz.  Çocuğunuz ise arkadaşlarıyla gidip eve arkadaşlarıyla dönmek istiyor. Her iki taraf için de uzlaşma sağlayan bir anlaşmaya nasıl ulaşırsınız?  

Adımları hatırlayın: Yaratıcı olup ve beyin fırtınası yaparak her iki tarafta belli çözüm önerileri getirebilir. Örneğin, çocuğunuza mekan alternatifinde siz bulunabilirsiniz,  o saatin ne olacağını önerebilir. Ya da hangi arkadaşları ile beraber olduğunda kendinizi rahat hissettiğinizi belirtebilirsiniz,  çocuğunuz "Yakında yaşayan iki arkadaşıyla taksi ile gelme  alternatifini getirebilir. Beraber çözümlerin artı ve eksilerini değerlendirip iki taraf için de  kabul görmeyen herhangi bir çözümü elemek başlangıç için yararlı olabilir. Örneğin, çocuğunuzun tek başına bir taksiye binmesinin  iyi bir fikir olmadığını düşünebilirsiniz. 
Örneğin, saat konusu sıkıntılıysa neden evde olma saati ile ilgili anlaşmak istemediğini sorabilirsiniz, o zaman çocuğunuzun bakış açısını dinlemeniz ve anlamaya çalışmanız önemlidir.
Çocuğunuz için neyin önemli olduğunu öğrenip ve neden bunun sizin için  bir problem olduğunu, sizin için  nelerin önemli olduğunu bakış açınızdan çocuğunuza açıklayabilirsiniz.
Örneğin: "Arkadaşlarınla ​​bir konsere gitmek ve eve onlarla beraber gelmek istiyorsun. Belirttiğin tarzda bir konserde içki gibi pek çok şeyin serbest olmasından endişe ediyorum ve herhangi bir kontrolün olup olmadığını bilmiyorum. Senin iyi olduğunu ve güvende olduğunu bilmek istiyorum. Ama arkadaşlarınla birlikte dışarı çıkabilmeniz için bir yol bulmamız gerekiyor ve sizin güvende olduğunuzu hissetmem gerekiyor." şeklinde kendi tarafınızdan yaşananı anlatabilirsiniz. 

Sonrasında bulduğunuz ortak çözümleri değerlendirerek her iki tarafa uygun olan birini seçip uygulamaya koymak çatışmayı azaltacaktır.  Örneğin, Zamanla ilgili bazı net kurallara sahip olmayı tercih edebilirsiniz - örneğin, çocuğunuzun saat 11:00'de evde olması gibi.

Sonrasında sonuçları birlikte değerlendirip, denenen çözümden sonra, işe yarayıp yaramadığını ve anlaşmanın adil olup olmadığını irdelemeye zaman ayırmanız önemlidir.

Unutmayın, iletişim anne baba olarak sizle başlar, çocuğunuzla devam eder. 

Hiç yorum yok:

Problem Çözme Süreci - 2