.jpg)
Yağmur damlaları yapraklarla oynaşırken, insanı sarhoş eden ağaçların kokusu etrafta dolanırken, camdan dışarı seyrediyorum. Hava yumuşak, esinti gevşetici. Aklımdan sürekli seyretttiğim bir filmin replikleri geçiyor. Etkisini bozmamak için filmde seyrettiğim gibi yazmaya çalışacağım.
Film diyor ki;
Kalbimiz iki şekilde atar: doğalı seçerek ya da erdemi seçerek.
Erdemli taraf; kendini memnun etmeye çalışmaz, önemsenmemeyi, unutulmayı, sevilmemeyi kabullenir. Hakareti ve yara almayı kabullenir.
Doğa ise; kendini memnun etmeyi ister, aynı zamanda diğer insanların da onu memnun etmesini ister. Dayatmak hoşuna gider. Kendi yolunda gider. Bütün dünya etrafında parlarken ve aşk herşeyin içinden gülümserken mutsuz olmak için bahaneler bulur.
Derler ki; erdemin yolunu seçen her kimse, sonu hüsran olmazmış. Her ne gelirse kabul edermiş.
Hangisini seçeceğimizi ne belirliyor ya da neye dayanarak seçim yapıyoruz bilmiyorum. Yaşamın içinde yollarımızı belirlerken seçimlerimizi, değer yargılarımızı etkileyen şeyler aslında bizimle alakalı. Temelleri biz atıyoruz. Yaşamımızı belirleyen şeyleri nesiller boyu aktarabilmek de bize bağlı. Spiritüel yönü ağır basan bir film. Aslında söylenecek çok şey var ama filmi seyretmenizi ve kendi iç yolculuğunuza çıkmanızı tavsiye ederim.
http://webteizle.org/YabanciFilm/3849-Hayat-Agaci-The-Tree-Of-Life-Turkce-Altyazili-izle.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder