15 Ocak 2014 Çarşamba

SİHİRLİ DOKUNUŞLAR

Özellikle yoğun ve koşan bir zamanda yaşadığımızı düşündüğümüzde bizi her türlü şekilde çeken ve ayakta tutmaya çalışan bedenimize de bir şekilde yatırım yapmak ve iyi bakmak önemli. Çalışan biri olarak, yoğun ve hele stresli bir günden sonra kendime dönüp dinlediğimde,  bedenime nasıl da o günkü yoğunluğu yansıttığımı fark ediyorum. Bu nedenle, bu yıl kendime koyduğum hedeflerden biri de belirli aralıklarla masaja ve hamama gitmek gibi bir hedef oldu.  İkidir gidiyorum ve gerçekten çok etkisini gördüğümü söyleyebilirim.
Masaj, vikipedi’de şöyle tanımlanır:
Masaj, tıpta, sinir ve kas sistemleri ile kan dolaşımının işlevlerini düzeltmek amacıyla belirli bir sistem ve bilimsel ilkeye dayanarak vücuda uygulanan işlem.
Sonra da ararştırırken, tarihini de gözden geçirince sizinle de paylaşmak istedim.
Masajın bilinen ilk uygulamalarının İ.Ö. 3000’li yıllarda Çin ve Hindistan’da yapıldığı bilinmektedir. Bu konuda bilinen ilk yazılı kaynaklar ise eski Yunan hekimleri tarafından ele alınmıştır. Eski Yunan’da “massein” sözcüğü yoğurma anlamına gelmekteydi. Bilindiği gibi masajın en belirgin manuplasyonu yoğurmadır. O dönemden günümüze masaj, günlük yaşamda rahatlama ve gevşeme amacı ile uygulanmış bir etkinliktir. Bununla birlikte masajın tedavi edici özelliğinden de yüzyıllardır faydalanılmaktadır.
Değişik amaçlarla Hint, Çin, Pers, Grek ve Mısırlılar masajı kullanmışlardır. Masajın kelime kökeni bu eski medeniyetlere dayanır. Hint dilinde "masser", Arapçada "mess" , İbranicede "meshes", Yunancada "massein" kelimeleri sıvazlama ve yoğurma anlamına gelir. Antik dönemde ege uygarlıklarında zeytinyağıyla karıştırılan güzel kokulu otlarla masaj yağları hazırlanırdı. Homeros ünlü İliada Odesa destanlarında kahramanların yıkandıktan sonra vücutlarını güzel kokulu yağlarla ovduklarını belirtmiştir. Eski Yunan’dan başlayarak, Roma İmparatorluğu döneminde de özellikle olimpiyat oyunları ve her türlü spor karşılaşmaları sırasında da masajdan yararlanılmıştır. O dönemde sporcular karşılaşmadan önce hazırlayıcı yağ ile ovulurdu.

Kültürümüzde daha çok hamam kültürü içinde keseleme, kol ve bacak germe, bazen de darbeleme şeklinde "masaj" yapılmıştır.

Uzakdoğu kökenli masajlar ise batı tekniğinden çok beden-ruh-düşünce üçgenindeki uyumu korumaya yönelik daha çok spirituel nitelikleri ağır basan uygulamalar olarak binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmıştır. Özellikle kullanılan aromatik yağlar ile vücutta yaratılan dokunma etkisine ek olarak koku ile de etkime yaratma düşüncesi ağırlık kazanmaktadır.
Ülkemizde gerçek spa kültürü kaplıcalar ve Türk hamamları ile büyük ölçüde oturmuş, kendine has nitelikleri bulunan ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Ancak ne yazık ki bu zengin kültür zamanla gözden düşmüş, spa anlayışı batıdan ithal edilerek tamamen farklı bir alana ilgi duyulmaya başlanmıştır.  Oysa ki suyla gelen sağlık anlamına gelen SPA (sanus per aquam) Türk hamam kültüründe zaten vardır, tek yapılması gereken biraz daha ilgilenilip ön plana çıkartılması ve günümüz beklentileri ile örtüştürülerek geliştirilmektir.


İstanbul Anadolu yakasında oturuyorsanız hijyen anlamında olsun, dakiklikleri olsun, profesyonellikleri olsun memnun kaldığımız Wyndham Kalamış Otel  içindeki spa hamamı önerebilirim. İsterseniz internet sitesinden bakabilirsiniz. Fiyat yelpazesinde belki biraz pahalı gelebilir. Güzel bir hamam ve masajdan sonra da keyifli bir yemek yiyerek demlenmek de cabası.

Hiç yorum yok:

Problem Çözme Süreci - 2