27 Nisan 2014 Pazar

Anne Baba Olmanın da Trendleri Var mı?


Aldığım eğitim, bunca yıldır çocuk ve ailelerle olan deneyimlerimi göz önüne aldığımda son dönemdeki ebeveyn tarzları hakkında yazmaya karar verdim. Bu yazım size biraz sert gelebilir. 
 Şu ana kadar yorum yapma çok tercihlerim arasında değildi ancak gidişatı görünce üzüldüğüm noktaları, konu çocuklar olunca yazmak istedim. Çünkü görüyorum ki, herşeyde olduğu gibi son moda kavramlara bağlama ya da trendy bir takım yöntemlerle açıklama modasından nasibini alan bir alan oldu anne babalık ya da çocuk yetiştirmek de. Tıpkı giyim kuşam, yemek, arabalar gibi. 
Bebek yapmaya karar vermek kadar bir çocuk sahibi olup yetiştirmek de son dönemde en iyisi olunması gereken bir başarı öyküsüne dönüştürülmeye başlandı. Performans sergilenen bir meta gözüyle bakıldığını düşünüyorum çocuğa. Çocuğu gerçekten onu olduğu gibi sevip onunla bir yaşamı paylaşıp mutlu olmaktan öte kendi başarısını sergileyeceği başka bir alan olarak gören anne babalarla karşılaşıyorum. Hamile kalmakta bir başarı öyküsü, bebek bakımı da ya da bebekle ilgili olan herşey anne babanın performansı olarak karşımıza çıkmakta.
İnsanın çocuğu için en iyisini yapmak isteği başkadır, bu isteği bir hırsa dönüştürerek bebekle ya da çocukla ilgili olan ayrıntıları bir hayat memat meselesine dönüştürerek hayatı bunalıma sürüklemek hele ki, çocuğun yapısını gözardı ederek belli kriterler doğrultusunda, çocuğu bir girdabın içine atmak başka bir şeydir. 
Çevrede çocukla, bebek bakımıyla, hamilelikle ilgili o kadar çok bilgi kirliliği var ki, uzmanlar kesin bir yargı bildirmekten bu kadar imtina ederken bu konuyla ilgili uzmanlığı olmayanların kesin ifadeler de bulunmaları, bir takım fikirleri ya da ayrıntıları ısrarla savunmaları çok hayret verici geliyor.
Her hamilelik kendine özgüdür, her bebek orjinaldir. Bilgi edinmek ve ne olduğunu anlamaya çalışmak aslında gayet doğal bir süreçken bununda ötesine geçerek abartılı bir bilgi akışının ve saplantılı derecede hiçbir şeyi kaçırmama ve mükemmel olma kaygısının arttığını gözlüyorum. Günlerce o fikir alınıyor, bu düşünce araştırılıyor, o mudur bu mudur derken işler iyice karışıyor. Çocuğun ihtiyacı gözardı ediliyor. Anne babalığın da, çocuk ya da bebekle ilgili süreçlerin de giderek doğallığından uzaklaştığını ve yapaylaştığını düşünüyorum.
Evet bilgi edinelim, tecrübelerimizi paylaşalım, merakımızı giderelim ama bunu da saplantı derecesine getirmeden. 
Anne babalıkta çocuk yetiştirirken en önemli noktalardan biri, anne babanın sezgilerinin ve iç seslerinin gerçekten yol gösterici olduğudur. Herşeyi kitaplar ya da moda olan teoriler söylemez. Onlar sadece neyin ne olduğunu anlamak için bir araçtır, yol göstericidir. Çocuğun durumuna göre şekillenir, zoraki olmaz. 
 Esas referans, sizin hissettikleriniz ve çocuğunuzun size duygusal ve düşünsel olarak aktardıkları ile ihtiyaçlarıdır. Herşeyden sıyrılıp salt çocuğunuza kulak verirseniz, size yön verecek olan sesi, anne baba olarak duyarsanız. Çocuğunuzun ihtiyacı, en iyi odaya sahip olmak, en özel oyuncaklarla oynamak, en konforlu yatakta yatmak, en başarılı okula gitmek, en pahalı ya da en organik eşyalara sahip olmak değildir. Asıl ihtiyaç, sizin vereceğiniz sevgi yanında samimiyetle ve doğallıkla yaratacağınız paylaşımlardır. Anne babanın asıl bu sevgi ve içtenliği çocuğundan esirgememesi, çocuğunun var oluşuna duyacağı saygı, çocuğun gelişimine yapılacak en önemli katkıdır. Çocuğunuz bu ortamda kendini geliştirecek en uygun süreci bulacaktır. Ne kadar şartlar ya da devir değişsede, kalıcı olan da budur. 


Hiç yorum yok:

Problem Çözme Süreci - 2