27 Kasım 2017 Pazartesi

İniş Çıkışlı Ergen



Ergen deyince çoğunlukla atarlı halleri, asık yüzleri ya da hiç bir şeyden memnun olamayan mutsuz halleri akla gelir. Aslında hepimizin hayatının normal bir parçası olan inişler ve çıkışlar, ergenlerde daha çok dikkat çeker. Ergenler, bu dönemin doğası nedeniyle fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan çok şey yaşarlar; bu değişimler, ergenin eskiye oranla daha fazla duygusal yoğunluk yaşadığını anlamamıza yardımcı olur.

Anne babalar ergenliğe gelmiş çocuklarının borsa gibi sık sık  değişen ruh hallerine ayak uydurmakta zorlanabilir ve bazen bu durumu kendi üzerlerine alıp alınabilmektedirler.


Ergenler, bir an gelir neşeli ve heyecanlı olabildikleri gibi bazı günlerde, diğer zamanlara göre daha ters, enerjisi düşük, mutsuz veya üzgün görünebilirler. Biz yetişkinler de nasıl zaman zaman suratsız oluyorsak, bu iniş çıkışlar ergenlerin yaşamının da normal bir parçasıdır.
Ergen çocuğunuzun bu dönemde  eskiye göre daha çok inişli çıkışlı olduğunu ya da ruh halinin daha değişkenlik gösterdiğini hatta bazen aşırıya kaçan tepkiler verdiğini fark edebilirsiniz. Bu iniş çıkışlar, herhangi somut bir neden olmadan da, ergenliğin fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik değişimlerinden kaynaklı olabilir. Ergenlik dönemindeki iniş çıkışların nedenlerini her zaman tespit edemeyebiliriz. Çünkü ergenler de çoğu zaman bu duygularının tam olarak ne olduğunu anlamayıp net ifade edemeyebilirler.

Ayrıca ergen duygusal dünyasını kendine saklamaya ve ebeveyni ile olan paylaşımını azaltmaya başlar, bu durum ergen ile anne babası arasındaki ilişkileri de farklılaşır. Gizlilik, mahremiyet bir ergen için çok önemli olabilir.Alanına çok girildiğinde de beklenmedik tepkiler verebilir.
Ergenlerin, kendi kendilerine vakit geçirmek istemelerinin nedeni mutsuz olmaları değildir aslında. Kendi kendine kalma isteği, ergenin olgunlaşmaya ve daha bağımsız hale gelmeye başladığının bir işaretidir. Bir ergen anne babası tarafından hâlâ takip ve desteğe ihtiyaç duysa da, zaman zaman kendi kendine kalma isteği ve istekleri, duygu, düşünceleri  nedeniyle anne babası ile çatışması ergenlik çağının sağlıklı bir parçasıdır.
Ergenliğin hızlı değişimleri içinde duygu, davranış ve düşüncede yaşanan bu iniş çıkışların normal ve bu dönemde rastlanabilecek bir durum olduğunu anlamak ve kabul etmek, anne baba ve ergen arasında yeni iletişim yolları oluşturmak için bir fırsattır.


Anne babalardan "Ergenler neden bu kadar iniş çıkışlı oluyor?” gibi sorular gelebiliyor.
Bu iniş çıkışları nedenini şöyle aktarabilirim:
Ergenlik döneminde çok fazla fiziksel değişiklik yaşanmaktadır. Ergenler fiziksel değişimlerle utanma, çekinme gibi duyguları daha yoğun yaşamaya başlarlar.  Yeni bedenlerine uyum sağlayabilmeleri için kendi kendilerine kalma, daha fazla alan ve zamana ihtiyaç duyarlar. Hatta kendi fiziksel gelişimlerini arkadaşlarıyla kıyaslayarak bedenlerindeki değişimleri karşılaştırabilirler. Akranlarına nazaran fiziksel gelişimi gecikme gösteren ergenler bu kıyaslamalarla beraber duygusal olarak daha da gerginleşebilirler.
Duygusal iniş çıkışlarda önemli bir nokta ise, ergenin uyku ihtiyacıdır. Ergenlerin  akşamları ortalama ortalama 9 saat uyumaları yeterlidir. Bu durumda, ergenlerin aldıkları yeterli uyku miktarı duygusal süreçlerini de olumlu etkileyecektir.
Düzenli beslenmeleri ve yeterli fiziksel aktivite de, ergenin duygusal olarak iyi hissetmesine yardımcı olacaktır.
Ergen beyni  20'li yaşların başında da gelişmeye devam eder. Duygusal süreçleri etkileyen prefrontal korteks, duyguların düzenlenmesi ve kontrol edilmesinden sorumlu alanlarla yakından ilişkilidir. Beyin gelişimini tamamladıkça, prefrontel korteks son halini aldıkça ergenlerin duygusal olarak daha olgunlaştıklarına tanık olabilirsiniz. Ergenlik döneminde,  güçlü olan bazı duyguları idare etmeleri için uygun yöntemi bulmakta zorlandıkları için eskiye oranla daha duygusal tepki verebilirler. Ayrıca ergenler bu dönemde  hala duygularını işleyip uygun bir şekilde ifade etmeyi öğrenmektedirler.
 Ergenlikle beraber yeni düşünceler yapıları, yeni yeni ortaya çıkan ya da farkındalıklarının arttığı duygular, yeni arkadaşlar ve yeni sorumluluklar ergenin duygusal süreçlerini etkiler.
Ergenler bağımsızlaştıkça kendi başlarına problemleri nasıl çözeceklerini öğrenirler. Bununla beraber arkadaşlıklar, okul ve aile ilişkileri ve tüm bunlar arasında denge kurabilme ile ilgili zorlukları düşünerek zihinsel olarak da meşgul olurlar. Stresli aile ortamları da ergenin ruh halini etkileyebilir.
Çocuğunuz duygularında çok iniş çıkışlar yaşıyorsa, bu durumun birçok sebebi olabilir. Yaşam tarzı ve ilişkilerin niteliğinden yeterince uyku almama, düzensiz beslenmeye, arkadaşlarıyla yaşadığı zorluklara veya akranları arasında zorbalığa maruz kalmasına kadar pek çok faktör etkili olabilir. Ya da çocuğunuzun o gün soldan kalktığı kötü bir günü olabilir.
Anne baba olarak çocuğunuzun daha olumlu deneyimler oluşturmasına ve duygusal iniş çıkışlarını daha kontrol edebilmesine yardımcı olabilirsiniz.
Çocuğunuzun hâlihazırda sevdiği şeyleri tanımak ve bilmek önemlidir. Tuttuğu takım, sevdiği bilgisayar oyunu, eski arkadaşlarıyla vakit geçirmek, yazı yazmayı sevmek, sevdiği bir ders vb. gibi her türlü ayrıntı olabilir. Bu etkinlik ya da ilgi duyduğu alanları  ebeveyn olarak bilmek, ayak uydurmak, çocuğunuzun kendini güvende ve bağlı hissetmesine yardımcı olur ve ona yeni alanlar keşfetmesi için kullanabileceği bir temel sağlar.
Ayrıca, çocuğunuza yeni hedefler belirleme ve yeni arkadaşlar edinme, belki de yeni bir müzik aleti öğrenme ya da yeni bir sosyal gruba katılma gibi konularda kendini gösterecek yeni etkinlikler belirleme konusunda yardım edebilirsiniz. Bu etkinlikleri çocuğunuz için seçmek yerine, onun sevdiği şeyler hakkında konuşmayı ve anlattıklarını dinlemeyi deneyebilir ve paylaşımlardan verdiği ipuçları ile alternatifler oluşturmasına destek olabilirsiniz.
Ergenlikte çocuğunuzun duygusal iniş çıkışlarını durduramazsınız. Bu git gel'lerin dönemsel bir süreç olduğunu anladığınızı hissettiren empatik bir yaklaşım çocuğunuza iyi gelecektir. Ayrıca aranızdaki iletişim kanallarınızı açık tutarsanız, aranızdaki paylaşımlara bağlı kalırsanız ve çocuğunuzun yaşamında neler olduğunu aktif olarak dinlerseniz, duygusal iniş çıkışları için oluşabilecek tetikleyicileri en aza indirgeyerek, süreci daha kolaylaştırabilirsiniz.
Bazen çocuğunuzla beraber bir yere gitmek ya da birlikte evde bulaşık yıkamak, çamaşır katlamak, ya da dışarıda yürüyüş, pazar alışverişi gibi sıradan, günlük aktiviteler sizinle bir şeyleri paylaşmasının en iyi zamanları olabilir.
Ergenler, bağımsızlıklarını geliştirir ve kendi ayakları üzerinde durmak için yeni şeyler denerler. Çocuğunuz bağımsızlaşırken, yeni duygular ve yeni deneyimlerini düşünmesi için kendisine zaman ya da alan bırakmaya çalışın. Çocuğunuz konuşmaya hazır olmadan önce onu konuşmaya zorlamak sizi çatışmaya götürebilir.
Bir sorun varsa, çocuğunuzla birlikte çözüm üzerinde tartışmak etkili olabilir, ancak çocuğunuz çözümlere katkıda bulunmalı ve çözüm sürecinde kendini sürece "dahil" hissetmelidir. Çözümlerin kendisinden geldiğini hissediyorsa uygulamada daha etkin yol alır.
Ayrıca, problem çözme, çocuğunuzun pratik yaparak daha iyi bir hale getireceği değerli bir yaşam becerisidir. Çocuğunuzun kendi problem çözme becerilerini geliştirmeye zaman ve enerji ayırmanız çocuğunuzun kendine verdiği değeri arttıracağı için duygusal iniş çıkışlarının da farkındalığına yardımcı olacaktır.





Hiç yorum yok:

Problem Çözme Süreci - 2